2010 yılını son 28 ayın en yüksek değerini alarak kapatan Dünya Borsa Endeksleri yatırımcısına oldukça kazanç getirmişti. Özellikle Amerikan Dolarının eskisi kadar tercih edilen bir yatırım aracı olmaması ile canlılığını kaybetmesi ve Amerika Birleşik Devletleri Tahvil Piyasasında ki düşük faiz oranları Dünya Borsa Endekslerinin yükselmesinde önemli rol oynamıştı.
Dünya Borsa Endeksleri 2010 yılını % 10 değer kazanarak tamamlarken , Dünya Borsa Endeksleri kapsamında işlem gören Avrupa Piyasaları % 8 değer kazanırken Asya Borsaları ise % 15 değer kazandı.
Dünya Borsa Endekslerinin 2010 yılında olduğu gibi 2011 ve gelecek yıllarda da değer kazanmaya devam edip etmeyeceği bir çok yatırımcı tarafından merak ediliyor. 2011 yılı beklentilerine bakıldığında piyasalarda genel olarak bir belirsizlik hakim, ancak 2010 yılı Kasım ayında ABD Merkez Bankası FED tarafından yapılan açıklamada 600 milyar dolarlık tahvil alım programının 2011 yılının Haziran ayına kadar uzatıldığı belirtildi. Amerikan Dolarının değer kaybedeceği ve likitide ile birlikte borsaların da yükseliş sürecini sürdüreceği anlamına gelen bu açıklama ile Dünya Borsa Endekslerinin 2011 yılı ilk iki çeyrekteki gidişatı için oldukça verimli bir yatırım süreci yaşanacağını ön gören uzmanlar söz konusu 6 aylık süreçte Dünya Borsa Endekslerinin yatırım aracı olarak rahatlıkla tercih edilebileceği belirtildi.
Dünya Borsa Endeksleri arasında Avrupa Piyasalarında işlem gören İMKB’nin de son yıllarda değer kazanması ve hatta 2010 yılında Dünyanın En Çok Kazandıran 6. Borsası ünvanını alması ile birlikte yerli ve yabancı yatırımcının ilgisini çekmişti. Türkiye Ekonomisinin Finansal Kriz döneminde büyümesinden kaynaklanan bu değer artışının 2011 yılında da sürmesi beklentiler arasında.
Genel olarak dünya gündeminde yaşanan gelişmelere paralel olarak hareket eden Dünya Borsa Endeksleri için yatırım tahmini yapmak belirli piyasa takibi ve çeşitli analizler ile mümkündür. Buna göre bir değerlendirme yapmak gerekirse; Finansal Krizin Küresel Etkileri doğrultusunda dünyada en çok dikkat çeken gelişme Hindistan ve Çin gibi endüstriyel iki büyük gücün ekonomik olarak ciddi bir büyüme kaydetmesidir. Çünkü Hindistan ve Çin ekonomisinin büyümesi demek Asya Piyasalarında işlem gören endekslerin artacağı dolayısıyla Asya Borsalarının değer kazanacağı anlamına geliyor.
Avrupa Borsaları ise Asya Borsalarında yaşanacak bu hareketlenmeden etkilenecektir fakat Finansal Kriz sonrası toparlanmayı henüz başaramayan 3 Avrupa Ülkesinin yaşadığı Borç Krizinin önüne geçilememesi durumunda Avrupa Borsaları için yükseliş oldukça uzak görünüyor. Öte yandan FED’in piyasalara Dolar göndermeye devam etmesi sonucu Amerikan Dolarının değer kaybedeceği fakat Borç Krizi sebebiyle zayıflayan Euro’nun bu defa Amerikan Doları karşısında çok fazla değer kazanamayacağı düşünülüyor. Türkiye’de ise ekonomik büyümenin devam etmesi bu yıl da Avrupa Borsalarında işlem gören İMKB’ ye değer artışı olarak yansıyacağı tahmin ediliyor. Genel olarak Avrupa Borsaları kritik bir süreç geçirmesine rağmen 2011 yılı beklentileri, İspanya ve Portekiz tarafından gelecek haberlerle şekillendirecektir.
Sonuç olarak 2011 yılında rekor seviyede olmasa dahi Dünya Borsa Endekslerinin büyük ölçüde Asya Borsalarındaki olumlu gelişmelerden etkilenerek değer kazanacağı sonucuna varılıyor.